Otizmin Gelişiminde Çevre ve Genetik Faktörler Etkili
Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Serhat Nasıroğlu, otizmin tam nedeninin bilinmemesine rağmen ileri baba ve anne yaşının yanı sıra çevre kirliliğinin de önemli etkenlerden biri olduğunu belirtiyor.
Anne karnındayken kullanılan ilaçlar ve bu ilaçların dozu, otizmin şiddetini ve ortaya çıkma sıklığını etkileyebilir. Araştırmalar, otizmin her 31 çocuktan birinde görüldüğünü gösteriyor ve bu oranın her yıl arttığını ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Nasıroğlu’nun gerçekleştirdiği araştırmada, otizm spektrum bozukluğu tanısı almış 1465 çocuk incelenmiş ve bu çocukların demografik ve klinik özellikleri üzerinde çalışılmış. Elde edilen sonuçlar, erken tanı ve müdahalenin önemini vurgularken, 2 ve 3 yaşları arasında tanı alan 50 çocuğun, yoğun eğitim ve aile desteği ile otizm tanısından kurtulduğunu ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Nasıroğlu’nun belirttiğine göre, otizmin genelde hayat boyu devam eden bir hastalık olarak görüldüğü ancak otizmli çocuklarda tanının değişebileceğini söylüyor. Otizm belirtilerinin 2-3 yaşından sonra ortadan kaybolabileceğini açıklayan uzman, tanının ne kadar erken konulursa çocuğun iyileşme ihtimalinin o kadar arttığını belirtiyor.
Uzman, otizmli çocukların haftada en az 20 saat özel eğitim alması gerektiğini vurgularken, zeka seviyesinin iyileşme sürecinde önemli bir faktör olduğunu da ekliyor. Ayrıca eğitimin niteliği ve yoğunluğunun da otizm belirtilerinin azalmasında veya kaybolmasında kritik bir rol oynadığını belirtiyor.
Prof. Dr. Nasıroğlu, ailelere, erken tanının önemini vurgularken, özel eğitim kurumlarının dünya standartlarında olduğunu ve başarılı eğitim programlarının uygulanması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, ailelerin eğitim sürecine aktif olarak katılması gerektiğini ve 3 yaşından önce tanı koyma konusunda beklenmemesi gerektiğini belirtiyor.