Ankara eski Belediye Başkanı Melih Gökçek, tahtaya yapılan gökkuşağı maketinin önünde düzenlediği karne töreni nedeniyle bir öğretmeni ‘LGBT destekçisi’ olmakla itham ederek hedef gösterdi.
Silivri Kavaklı İlkokulu’nda görev yapan bir diğer öğretmen hakkında yasal işlem başlatıldı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin konu hakkında yaptığı açıklamada Bu tür kötü örnekler kocaman yürekli öğretmenlerimizi de rencide ediyor. MEB ailesinin hukukunu korumak birinci vazifemiz. İlgili kişi hakkında yasal süreci başlattık.” ifadelerini kullandı.
Ancak, genel kanının aksine, gökkuşağının LGBT ile bağı yakın tarihe dayanıyor, ve arada farklar var.
GÖKKUŞAĞININ LGBT SEMBOLÜ OLMA TARİHİ
San Francisco’daki LGBT topluluğu, kullanılan mevcut bayraktan hoşnutsuz olunca yeni bir tasarım arayışına gidildi. Kullanılan bayraktaki pembe üçgen hem Yahudilerin Davut yıldızıyla hem de Nazilerin toplama kampındaki eşcinselleri işaretlemekte kullandığı kol bantları ile ilişkilendiriliyordu.
1969’daki Stonewall Ayaklanmaları, hippilerin barış yanlısı renk sevdası, “ırkların bayrağı” olarak bilinen 5 renkli bayrak ve Judy Garland’ın “Over The Rainbow” şarkısını harmanlayan eşcinsel aktivist Gilbert Baker, şimdinin gökkuşağı renklerindeki ilk LGBT simgesini hazırladı.
Baker, bayrağın 8 çizgili orjinal versiyonundaki her renge bir anlam yükledi: Yukarıdan aşağıya pembe cinsellik, kırmızı hayat, turuncu iyileşme, sarı güneş ışığı, yeşil doğa, turkuvaz sihir ve sanat, çivit mavisi huzur, mor ise ruhu temsil ediyordu.
Gökkuşağı Bayrağı,eşcinsel aktivist Harvey Milk’in Kasım 1978’de bir suikast sonucu öldürülmesinin ardından önce tüm ABD’de, ardından tüm dünyada yaygın olarak kabul görmeye başladı.
Bugün kullanılan en yaygın LGBT bayrağı, orijinal bayraktan farklı olarak 8 değil, 3 ana ve 3 ara olmak üzere 6 renkten oluşuyor: Yukarıdan aşağıya kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor.
GÖKKUŞAĞI ÇİZİMLERİNİN AMACI
Okullarda eleştirilerin hedefi olan gökkuşağı çizimlerinin ise LGBT ile bir alakası yok. Genel kavram olarak gökkuşağı çoğu kültürde umut ve şansı sembolize ediyor.
KÖPRÜ, KAPI, YOL, SİLAH…
Prof Dr Mikdat Kadıoğlu uluslara göre gökkuşağı anlamlarını şöyle sıralıyor:
“Bir çok ulus gökkuşağını dev bir köprü ya da bir kapıya benzetir. Örneğin, Ruslar, Avusturyalılar ve Japonlar, gökkuşağını ölenlerin ruhlarının cennete gitmek için kullandıkları köprü olarak görür. Yeni Zelanda yerlileri de ölen kabile şeflerinin yeni evlerine gitmek için kullandıkları yol olarak düşünür. Güney Afrika’nın Zulu yerlilerine göre de kraliçenin kemeridir.
***
Sibirya civarında yaşayan Moğollar ve Şiroki Kızılderilileri de onun Güneş Tanrısı’na ait paltonun eteği olduğuna inanır. Bu ortak inanç, Moğollar ile Kuzey Amerika yerlilerinin akraba oldukları düşüncesini de kuvvetlendiren bir delil. Bazı Budistler ise gökkuşağındaki renkleri yedi gezegen ve dünya üzerindeki yedi bölge ile ilişkilendirir. Araplar, Allah’ın veya bulutun bir yayı olduğunu düşünür. Hintliler ise tanrıçaları Indra’nın, Yunan tanrısı Zeus gibi, gökkuşağını mızrak olarak kullanılan yıldırımla birlikte yay gibi yanında silah olarak taşıdığına inanmakta.” (7 Mayıs 2012)”
