Şarkıcı Rojin’den çözüm sürecine destek: Bizim kuşağımız hiç barışı görmedi ve bunu görmeyi hak ediyoruz

Rojin’den Yeni Çözüm Sürecine Destek

Şarkıcı Rojin, yeni çözüm sürecine destek vererek, “Bizim kuşağımız hiç barışı görmedi ve bunu görmeyi hak ediyoruz. Annelerin acısını sonlandıracak olan bir barışa ve kardeşliğe katkı sunan bu süreçten onur duyuyorum. Bu süreç, partiler üstüdür ve ülkenin en önemli derdine çare bulmak için yola çıkıldı” dedi. “Kardeşlik, aynı dili konuşmak değil, aynı gözyaşını tanımaktır” ifadesini kullanan Rojin, “Ben de bir anneyim. Bu topraklar artık çocukları kaybetmeyi değil kazanmayı konuşmalı” şeklinde konuştu.

PKK’nın kendini fesih kararı ve yeni çözüm süreciyle ilgili Sabah gazetesine konuşan şarkıcı Rojin, “Bizim kuşağımız hiç barışı görmedi ve bunu görmeyi hak ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın ve Devlet Bahçeli’nin bu süreçte göstermiş olduğu irade çok kıymetli” dedi. Rojin, şu ifadeleri kullandı:

“Taşlandım, dövüldüm, aşağılandım”

“Türkiye’de tıbbi olarak insan ömrünü 70 yıl olarak kabul edersek, bu çatışmalı süreç 50 yıldır devam ediyor. Ben bununla doğdum ve bununla şekillendim. Bu zaman içinde taşlandım, dövüldüm, aşağılandım. Bir ömür kadar uzun olan bu acılı sürecin etkileriyle bugüne geldim. Bizim kuşağımız hiç barışı görmedi ve bunu görmeyi hak ediyoruz. Annelerin acısını sonlandıracak olan bir barışa ve kardeşliğe katkı sunmaktan onur ve gurur duyuyorum. Halkta, analarda umutla birlikte duygusal patlamalar oldu. Ağlayan analarımız bize kalp yolunu işaret ediyor. Bu süreç partiler üstüdür ve ülkenin en önemli derdine çare bulmak için yola çıkıldı. Sırtımızdaki ağır yüklerden kurtulmak ve refaha güzelliğe yürümek amacıyla zor da olsa her iki tarafa bunu doğru dille anlatmak çok önemli.

Bireysel olarak çok ağır travmalı süreçler yaşadım. Kapıma kanlı bezler bırakıldı, anahtar deliğine kırmızı boya döküldü… Bir anda onlarca işim iptal oldu, korkunç bir tecrit aforoz, itibar suikastine uğradım. Mahkeme kapılarında, hatta DGM de bile ‘kırmızı çizgim anadilim’ demiştim ve dilin masumiyetini, şarkıların gücünü anlattım. Çok acı çektim, çok da bedel ödedim. Bütün acılarımdan kendime daha olgun bir Rojin inşa ettim. Ben çok küçük yaşta başladım hem Kürtçe hem de Türkçe şarkı söylemeye. İki dilin de şarkılarını beraber söyleyerek küçük yaşımdan itibaren kardeşlik duygusunu içimde yeşerttim.

“Erdoğan ve Bahçeli’nin gösterdiği irade çok kıymetli”

Cumhurbaşkanımızın ve Devlet Bahçeli’nin bu süreçte göstermiş olduğu irade çok kıymetli. Sayın Bahçeli’nin göstermiş olduğu tavırla bugüne kadar zıt olan iki kesim de bir araya geldi, birlik oluştu. Cumhurbaşkanımızın bu süreç için söyledikleri de çok kıymetli. Herkes barış için bir şeyler yapmalı, çünkü bu bizim hayatımızın her alanını etkileyecek bir süreç. Yıllarca bu çatışma ortamında ne paralar harcandı. Artık parayı yeni nesillere daha iyi bir gelecek sağlamak amacıyla harcayabileceğiz.

“Bu kavgayı bitirmeliyiz”

Barış, bir ressamın bitmemiş tablosu gibi. Bu süreç boyası kurumamış bir tablo gibidir. Dikkat etmeliyiz. Kardeşlik, aynı dili konuşmak değil, aynı gözyaşını tanımaktır. Kin, öfke, intikam duygularını içimizden çıkarıp temizlemek ve arınmak; kişisel ve toplumsal yaşamda çok kıymetli. Aile dizimi gibi… Toplumsal hafızamızı kullanıp yaralarımızı sarmalıyız. Affetmek, kucaklaşmak, anlamak… Hepimizi yaralayan, kutuplaştıran, yaşamımızın her aşamasında bizi mutsuzluğa sürükleyen, ülke ve coğrafya olarak daha yoksul ve yoksun düşmemize neden olan bu bitmeyen kavgayı bitirmeliyiz.

Barışa direnç gösterenler sorgulanmalı gerçekten. Tarihsel yaralar ancak anlayarak iyileşir. Gerçek barış huzurdur, mutluluktur. Kalıcı barış için de temellerimizi sağlam atmalıyız. Bunun için de anayasal zeminde eşit vatandaşlık hakları için gerekli adımların atılması gerekiyor.

“Herkes sürece destek vermeli”

Çok uzun süren bir durumdan söz ediyoruz. 50 yıl! Bunun değişmesi mutlaka zorluklarla karşılaşacak. Türkiye toplumunun iyimser olduğunu hissediyorum. Herkes bir dönemin kapandığını anlıyor, ama yeni dönemden umutlu olsa da ne olacağı konusunda tedirgin. İyi olmasının ortak temenni olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanının tüm taraflara teşekkür etmesi çok anlamlı ve değerli, sürece hepimizin destek vermesi gerektiğini anlıyorum.

Sırrı Süreyya Önder’in bu süreçte oynadığı rol önemliydi; karşıt görüşte olanların bir araya gelip çözüm üretebileceklerini gösterdi. Hem bir sanatçının hem de bir siyasetçinin oynaması gereken rolü en iyi şekilde temsil etti. Biz sanatçılara cesaret örneği oldu. Vefatından sonra Türkiye’nin tüm renklerini bir araya getirerek, saygı ve sevgi ile uğurlaması, çözüme yönelik umudun güçlü olduğunu gösterdi.”

Related Posts

Tek özel engelli okulunun devri iddiaları velileri ayağa kaldırdı

Özel gereksinimli öğrencilere hizmet veren İstanbul’daki Metin Sabancı Özel Eğitim Kurumları’nın devredileceği iddiaları velilerin tepkilere neden oldu.

Kan tahlilinden önce su içilir mi? Aç karnına sabah kan tahlilinden önce su içiliyor mu?

Kan tahlili öncesinde su içmek genellikle önerilir ve hatta teşvik edilir. Özellikle açlık gerektiren testler öncesinde 8-12 saatlik bir süre boyunca aç kalmak vücudunuzu susuz bırakabilir. Bu nedenle su içmek, hem vücut fonksiyonlarınızın normal işleyişini sürdürmesi hem de kan verme işlemini kolaylaştırması açısından faydalıdır. Ancak, fazla miktarda su tüketimi bazı test parametrelerini etkileyebilir. Bu nedenle, genel bir kural olarak kan tahlili öncesinde bir bardağı geçmemek şartıyla su içebilirsiniz. Su dışında, şekersiz çay veya sade kahve (şeker veya süt eklemeden) de tüketilebilir. İşte, kan tahlili öncesi aç karnına su tüketimi hakkında detaylı bilgiler

YDUS tercihleri başladı mı? Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı tercihleri nasıl yapılır?

Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı sonrası tercihlerinin başlayıp başlamadığı merak ediliyor. Peki, YDUS tercihleri başladı mı? Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı tercihleri nasıl yapılır?

Yıldız Tilbe: Maradona ölmüş, bugün öğrendim çok şaşırdım

Yıldız Tilbe: Maradona ölmüş, bugün öğrendim çok şaşırdım

Zorunlu eğitim kalkıyor mu, kaç yıl olacak? Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’den 4+4+4 eğitim sistemi açıklaması! Lise 3 yıl mı olacak?

Türkiye’de 2012’den beri uygulanan 4+4+4 eğitim sistemi yeniden tartışma konusu oldu! Liselerde zorunlu eğitimin 4 yıldan 3 yıla düşürülmesi, hatta tamamen kaldırılması gibi radikal öneriler, eğitim camiasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Lise 3 yıla mı düşüyor? sorusu da bu gelişmelerle birlikte öğrenciler ve veliler tarafından araştırılıyor. Milli Eğitim Bakanı Tekin, TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Zorunlu eğitim yılında değişiklik yapılacağı iddialarına ilişkin konuşan Tekin dikkat çeken ifadelere yer verdi. Liselerde 4 yıllık zorunlu eğitimin 3 yıla düşürülmesi, hatta 16 yaşından sonra eğitimin isteğe bağlı hale getirilmesi gibi öneriler tartışılıyor. Peki, Zorunlu eğitim düşüyor mu, kalkıyor mu? Lise 3 yıl mı olacak? İşte detaylar…

MEB duyurdu: Yaz tatili ne zaman başlayacak?

Milli Eğitim Bakanlığı milyonlarca öğrencinin merakla beklediği yaz tatilinin başlangıç tarihini açıkladı. Bakanlık tartışmalara noktayı koydu ve 20 Haziran 2025 Cuma günü okulların kapanacağını duyurdu.